

Bir yılı daha geride bırakıyoruz.
Çekişmeli, koşuşturmalı, kol kola girdiğimiz, boyun eğmediğimiz bir yılı daha devirdik.
Derneğimizin bu yıl elinden gelenlerin kısa bir özetini, dostlarımızla paylaşalım istedik.
-
2021’de başlattığımız “HPV Aşısı Ücretsiz Olsun” mücadelemizde zafere giden yolda ilk adımları attık. Aşı ücretinin iadesi talepli açtığımız davalardan 4’ünde karar çıktı ve mahkeme ücret iadesi talebimizi haklı buldu. Diğer davalarımız sürüyor.
-
Davaların ardı sıra kazanılmasını takiben, Sağlık Bakanı bir açıklama yaparak HPV aşısının ulusal aşı takvimine alınacağını duyurdu. Tarifsiz bir mutluluk ve coşku yaşadık. Mücadele edenin kazanacağını biliyorduk.
-
“HPV Aşısı Ücretsiz Olsun” çağrımız, milyonlarca kadını HPV gerçeğiyle tanıştırdı. HPV’ye bağlı hastalıkları ve önlem almanın yollarını öğrendik. Bu sürece sağlık hakkı talebi, eşit-parasız sağlık hakkı için mücadelenin önemi eşlik etti. İnsan insan olduğundan, sağlık hakkı ücretsiz olmalıydı.
-
“HPV Aşısı Ücretsiz Olsun” mücadelemiz boyunca Mersin, Tunceli, Antalya’da aşılama etkinlikleri düzenledik. İlaç emekçileri ve barolardaki dostlarımız, aşılama etkinliklerimize omuz verdi.
-
Hukuki vekilliğini üstlendiğimiz çocuk istismarı dosyalarımızın sayısı -ne yazık ki- arttı. Erzurum’da Kuran kursunda 8 çocuğun cinsel istismara maruz kaldığı davada, belletmene 119 yıl hapis cezası aldırdık. İstismara göz yuman diğer kurs görevlilerinin tutuklu yargısı sürüyor.
-
Erzurum’daki dava, çocukların sağlıkla büyüdüğü bir çevre için laikliğin önemini bir kez daha anımsattı. Boyun eğmenin, sorgulamamanın dayatıldığı bir yapıda, her türlü istismar bir döngü olarak yaşanıyordu. Bu süreçte aileleri suçlayanlara, hatırlattık. Çocukların istismar edildiği bir ülkenin sorumluluğu hepimizin omuzlarındadır. Bir çocuğu korumak, çocuğun yararını sağlamak aile içine sıkıştırılamayacak denli kapsamlı bir sorumluluklar bütününden oluşur.
-
İstanbul Sözleşmesi’nin hukuksuzca feshedilmesine karşı açtığımız ilk iptal davası, açılan diğer davalarla birlikte Danıştay’da görüldü. Davaya, katledilen kadınların yakınlarıyla katıldık. Kızlarını, annelerini, arkadaşlarını kaybedenler, Danıştay heyetinin yüzlerine yaşamdan koparılan kadınların fotoğraflarını doğrulttu. “İstanbul Sözleşmesi uygulansaydı, fotoğraflarını gördüğünüz bu kadınlar hayatta kalacaktı” dedik. Tarihi anlar yaşadık, mücadelenin etmenin bize de, ailelere de ayakta kalma gücü verdiğini gördük.
-
Bu yıl çocuk istismarı ve kadın cinayeti dosyaları üstlendiğimiz 48 kente gittik. Haritada bu kentlerin üzerine derneğimizin logosu olan kalbimizi bıraktığımıza bakmayın, kaybettiklerimizin ardından bu kentler kolay değildi.
-
Çocuk istismarı ve kadın cinayeti dosyaları üstlendiğimiz şehirler; Afyon, Ağrı, Ankara, Antalya, Ardahan, Aydın, Balıkesir, Bartın, Batman, Bitlis, Bolu, Burdur, Bursa, Çankırı, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Düzce, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Gaziantep, Giresun, Hatay, İstanbul, İzmir, Karabük, Kayseri, Kırşehir, Kocaeli, Konya, Kütahya, Manisa, Muğla, Muş, Osmaniye, Sakarya, Samsun, Siirt, Sinop, Sivas, Şırnak, Tokat, Tunceli, Uşak, Van, Zonguldak oldu. Çocuk olmanın, kadın olmanın zor olduğu taşraya, ilericilere nefes aldırmadıkları bölgelere gitmekten çekinmedik. Elbette korktuğumuz oldu, ama korkumuza yenik düşmedik.
-
Konya’da öz kızlarını istismar eden bir baba, hakkımızda iftira davası açtığı için dernek başkanımız Av. Müjde Tozbey yargılandı. Oysa davacı babanın fail olduğu, bir başka mahkemece karara bağlanmıştı.
-
Hukuki sorumluluğunu üstlendiğimiz kadın cinayeti dosyalarında, çok sayıda failin “tasarlayarak öldürme” suçuyla “ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almasını sağladık. Kadınlara karşı işlenen suçlardaki cezasızlık fırtınasına meydan okuduk. Dişe diş mücadelemiz, faillerin “üç yıl yatar çıkarım” özgüvenini kırmak, cezasızlık atmosferini besleyen yargı mensuplarının meşruiyetini sarsmak adına önemliydi.
-
Fatma Hülya Yıldız cinayetinde failin canavarca hisle, tasarlayarak cinayet işlediğini ispatladık, yukarıda ismini andığımız kadınları katleden faillerin tümü AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS CEZASI ve MÜEBBET HAPİS CEZASI aldı.
-
Çocuk istismarı dosyaları, yargıda karar mensuplarının “fiili livata” beklentisi nedeniyle çocuk haklarını savunmanın güçlüğünü göstermeyi sürdürdü. Yılmadık. Sesimizi yükseltmekten pek hoşlanmasak da, yer yer bağıra çağıra kavga ettiğimiz oldu. İstanbul’da 30 yıl, İzmir’de 66 yıl ceza aldırdığımız istismar failleri oldu.
-
İstanbul’da 30 yıl, İzmir’de 66 yıl ceza aldırdığımız istismar failleri oldu.
-
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ile imzaladığımız protokolle, istismar mağduru çocuklar ile annelerini kadın cinayetlerinde kaybeden çocuklarımıza eğitim bursu sağladık.
-
25 Kasım’da derneğimiz yararına sergilenen, Güldünya Tören’in öyküsünün anlatıldığı “ÖZ” oyunundaydık. Namütenahi Tiyatro Topluluğu, oyunun gelirini derneğimize bağışladı.
-
Bu yılı da SADECE BAĞIŞLARINIZLA edindiğimiz mali kaynaklarla geçirdik. BAĞIŞLAR derneğin TEK gelir kaynağıydı. Biraz da Dolap hesabımızda satılan ürünlerden küçük harçlıklarımız oldu.
